Bir gün anlarsın Kız Kulesi

Orda dur öyle kız kulesi

aklımdan neler geçtiğini bilmeden

bilmeden ne kadar benzediğimizi

ben gibi öyle yalnız

ben gibi öyle kararsız

ben gibi öyle anlamsız

yıllardır dur orda

nereye gideceğini bilmeden

sana da uğrasın birileri 

senin için gelmiş gibi

Bir gün anlarsın sende

Kız Kulesi...

seni hiç farketmediklerini ...

Hazan

Kalp hiç susmaz...

Anlatabilseydik kalbimizin anlattıklarını anlatabilseydik...

Kalp avaz avaz bağırırken dudakları mühürlemeseydik...

anlaşılırmıydık ?

Yaratan asla ...

En çok ta insan kendini üzer .

bir yalan kiralarım

bir yalan kiralarım

kim bilir kaç şehrin sınırlarından

ve kim bilir kaç gecenin koynundan geçip

sana taşınırım kırılgan adımlarla

her adımda sol yanımdan kalbime doğru

bir suskunluk yayılır

ve sahipsiz düşlerimin dilleri kanar

sevdan yüreğimde bir kan gölü

her şeyin her şeyden ayrıldığı yere gelip

bir yalan kiralarım

masalım lal...

hoşça kal ...

Parmak uclarinda yasadim hep aski

Parmak uclarinda yasadim hep aski

Hic yükselemedim gökyüzüne

Ha uctu ha ucacak

Ha oldu ha olacak

Oysa dilerdim kaybolabilmek

Bulutlarin üstünde, engin maviliklerde

Hep ucabilmek istedim özgürce

Cebimdeki soru isaretleri

Agirdi; ucamadim.....

Namlu ucunda yasadim hep aski

Hic sevemedim delicesine

Ha bitti ha bitecek

Ha gitti ha gidecek

Oysa dilerdim hissedebilmek

Bakislariyla yok

Dokunuslariyla var olmak

Hep sevebilmek isterdim gönlümce

Kalbimdeki yaralar

Agirdi; sevemedim.....

Diken ucunda yasadim hep aski

Hic tutamadim kadifemsi yapraklarini gülün

Ha döküldü ha dökülecek

Ha kurudu ha kuruyacak

Oysa dilerdim koklayabilmek

İcime cekmek mis kokusunu

Hep avuclamak isterdim

Hissetmek güllerin kirmizisini

Cig düstü yapraklarima

Agirdi; tasiyamadim...

Dudak ucunda yasadim hep aski

Hic söyleyemedim icimden gecenleri

Ha bildi ha bilecek

Ha anladi ha anlayacak

Oysa dilerdim anlatabilmek

Yüregimdeki firtinalari

Hep yasamak isterdim

Askin bas döndüren bugusunu

Korkular girdi yüregime

Agirdi; yasayamadim....

Birşey var senden geriye kalan Birşey...

Kirpiklerimin ucunda donup kalmış,

Ürkek bedenime yapışmış 

Kırgınlıklarım, 

Söylenmemiş sözlerim 

Asırlık çınar ağacı gibi heyb etli... 

Birşey var senden 

geriye kalan

Birşey... 

Dönüp baktığımda gördüğüm

Sol yanımdaki ızdırabım 

Birşey var senden geriye kalan 

Birşey.

.. 

Yarım kalmış şiirlerimin c an çekişi gibi 

Birşey var senden geriye kalan

Birşey... 

Taa derinlerde bir yerde;

Bin yıl daha sürer içimde rüzgarın!

Şimdi ince bir sızısın yüreğimde...

Şimdi ince bir sızısın yüreğimde... 

Tekrar tekrar kanayan, 

Kanamaktan uslanmayan. 

O kadar canım yanmış ki yaşadıklarımdan 

Ve o kadar canımı yakmışsın ki farkında olmadan. 

Şimdi ince bir sızısın hayallerimde... 

Aynı şeylerden ziyade 

Basit kalmışların arasında olan. 

Sırdanlaşan ince bir sızısın artık 

Şimdi ince bir sızısın umutlarımda... 

Hep yalan, hep yalan. 

Gözlerin, içi boş sözlerin. 

Söz verip de sözlerini tutamadığın o ince hesaplar 

Öyle boş ki 

Senden kalanlar. 

Öyle ince bir sızısın ki şimdi; 

Can yakan, yürek burkan...

Anlamaya çalışmayın, anlayın!...

Herşeye susuyorum artık

Susuzluğum dilimin ucu, kemiksiz

.

Ölümlerden ölüm beğendim, üzerime olmadı!

Zor günler için sakladığım bir intihar vardı 

cebimde

Çıkarttım baktım; kurtlanmış!

Sebebi var elbet bu gözyaşlarının.

Anlamaya çalışmayın, 

anlayın!...

Gerisi hikaye

Biz kırıldık belki, yine kırılırız, sonra yine.

Toz olana kadar her bir parçamız. 

Her ayna bir kez kırılır 

ve en çok acıtan da bu ilk kırılıştır. 

Gerisi hikaye...

Boş ver yüreğim ...

Boş ver yüreğim gidelim...

Değmez...

Sevdiğine de sövdüğüne de ...

Çark Döner - Okan Savcı

Gece olduğunda 

Senin gözünden uyku akar... 

Benimkinden yaş. 

Yanağımdan, 

Yalnızlığıma süzülürsün... 

Ben yıkılırım adam gibi! 

Sonra ayağa kalkarım 

Sen pişmanlığın kucağında 

Ağır ağır sürünürsün... 

Çark döner sevdiğim 

Aşkın içine ne ektiğini, 

Biçtiğinde görürsün.....

 

Okan Savcı

Susarak konuşmak

Attığım her adım benden uzakta,

bastığım her yerde yokmuşum meğer.

Çırpınırken ben denilen tuzakta, 

ben bana saplanan okmuşum meğer. 

Aklım kumsal iken ben toz paresi, 

çıktıkça yükseğe alçalır oldum. 

düşündüm derdimin nedir çaresi

SUSARAK KONUŞMAK SONUNDA BULDUM…